Herkes İçin Oyun | Teknokta - Yenilikçi Öğrenim Çözümleri
Ana Sayfa Herkes İçin Oyun

Eşitliğe, Katılıma ve Gelişime Açılan Ortak Bir Alan

Bu yazı, Prof. Dr. Belma Tuğrul tarafından kaleme alınmıştır.
Oyun, insan doğasının temel bir parçasıdır ve yalnızca çocuklukla sınırlı bir etkinlik olarak değerlendirilmemelidir. Modern pedagojik yaklaşımlar ve yaşam boyu öğrenme paradigması, oyunun bireyin her gelişim döneminde önemli bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Tarihsel olarak kültürler üstü bir pratik olan oyun, sadece çocukluk dönemine ait bir etkinlik değil; her yaşta bireyin duygusal, bilişsel ve sosyal ihtiyaçlarına cevap veren evrensel bir ifade biçimidir.

Oyun Erişilebilir midir?

Maalesef oyun alanları, içerikleri ve imkanları her zaman herkese açık değildir. Sosyal, fiziksel, ekonomik ya da kültürel bariyerler; bireylerin oyunla olan ilişkisini sınırlandırabilmekte, hatta tamamen koparabilmektedir. Toplumda hâkim olan yaşa dayalı oyun algısı, özellikle yetişkin ve yaşlı bireylerin bu temel hak ve ihtiyaçtan dışlanmasına neden olabilmektedir. Bu platform, “herkes için oyun” anlayışını yaşam döngüsü bağlamında değerlendirerek, yetişkinler ve yaşlı bireylerin oyun hakkını pedagojik, nöropsikolojik ve toplumsal temellerle savunmayı amaçlamaktadır.

image
image

Platformun Yaklaşımı

"Herkes İçin Oyun" Platformu, yalnızca eğlenceli vakit geçirme hakkını değil; katılım, eşitlik, erişilebilirlik ve gelişim gibi daha temel insan haklarını da içermektedir. Bu platform, aynı zamanda toplumsal eşitlik, psikolojik iyilik hali ve kültürel süreklilik açısından temel bir yaklaşımdır. "Herkes İçin Oyun", tüm bireylerin; yaş, cinsiyet, yetenek, sosyoekonomik statü veya kültürel geçmiş fark etmeksizin oyun alanlarına, kaynaklarına ve deneyimlerine eşit erişim hakkını savunan bir yaklaşımdır.

Platformun Temel İlkeleri

  • Erişilebilirlik: Fiziksel, zihinsel veya duyusal engellerin oyun oynamaya engel olmaması
  • Kapsayıcılık: Oyunların her bireyin ihtiyaçlarına göre uyarlanabilir ve katılımı teşvik eder biçimde olması
  • Kültürel çeşitlilik: Farklı kültürel referansları içeren oyunların sunulması
  • Yaşsızlık: Sadece çocukları değil, gençleri, yetişkinleri ve yaşlıları da kapsayan oyun deneyimlerinin geliştirilmesi
image
image

Oyun Neden Temel Bir İhtiyaçtır?

Modern eğitim, psikoloji ve nörobilim araştırmaları oyun temelli öğrenmenin; yaratıcı düşünme, problem çözme, sosyal beceri kazanımı ve duygusal dayanıklılık açısından güçlü etkileri olduğunu göstermektedir. Oyun; öğrenmenin doğal biçimidir, sosyal bağları güçlendirir, kendini ifade etmenin yoludur ve duygusal iyilik halini destekler.

Ancak bu güçlü etkiler, oyuna erişimi olan bireylerle sınırlıdır. Bu nedenle oyun, yalnızca pedagojik değil aynı zamanda sosyal adalet meselesidir. Oyun, kuşakları birbirine bağlayan bir köprüdür. Dillerin ötesinde anlaşmanın, deneyimlerin ortak zeminde buluşmasının yoludur. Oyun, sadece bireysel değil; toplumsal bir iyileşme pratiğidir. Bu yüzden oyun alanları çoğaldıkça, sadece çocuklar değil, toplumun bütünü güçlenir. Eğer bir toplumu daha adil, daha duyarlı ve daha yaratıcı kılmak istiyorsak, sadece çocuklara değil; yetişkinlere, yaşlılara, farklı yeterliliklere sahip bireylere de oyunla ulaşmalıyız.

Oyuna Herkesin İhtiyacı Var:
Bir İnsanlık Hakkı Olarak Oyun

Bugün hâlâ pek çok birey, oyuna erişememektedir. Fiziksel, sosyal, kültürel engeller oyunu lüks hâline getiriyor. Oysa oyun bir lüks değil; bir haktır. Tıpkı barınmak, beslenmek, öğrenmek gibi yaşamsal bir ihtiyaçtır. Bu yüzden "Herkes İçin Oyun" Platformu, yalnızca dijital bir proje değil; bir toplumsal çağrıdır. Her bireyin, oyun yoluyla kendini ifade edebildiği, güvende hissettiği ve katılabildiği bir dünyayı mümkün kılmak için atılmış anlamlı bir adımdır. Oyun sadece çocukların değil, herkesin ihtiyacıdır. Bu ihtiyaca erişim, bir ayrıcalık değil, bir haktır. UNESCO'nun yaşam boyu öğrenme ilkesi doğrultusunda, oyun hakkı tüm yaşları kapsamalı ve bireyin toplumla olan bağını, öğrenme hakkını ve iyi oluş halini destekleyen evrensel bir insan hakkı olarak ele alınmalıdır.

image
image

Yetişkinler İçin Oyun Neden Gereklidir?

Yetişkinler ve yaşlılar için oyun: unutulmuş bir ihtiyacın hatırlatılmasıdır. Yetişkinlik dönemi genellikle “ciddiyet, sosyal dışlanma, yalnızlık ve bilişsel gerileme ve sorumluluk” la tanımlanır. Bu da oyunun yaşamdan dışlanmasına neden olur. Yetişkin olduğumuzda, oyun sanki sadece çocuklara ait bir ayrıcalıkmış gibi, hayat bizden ciddiyet ister. “Oyun oynamayı bırak, artık büyüdün,” cümlesiyle birlikte oyun, çoğumuzun yaşamından usulca çekilir. Bu durumun önüne geçmek için sürdürülebilir ve aktif yaşlanma politikaları geliştirilmesi gerekir; oyun bu süreçte önemli bir rol oynamaktadır.

Büyümek, oyuna olan ihtiyacı ortadan kaldırmaz; tam tersine, hayatın yüküyle başa çıkabilmek için oyunun onarıcı gücüne daha da fazla gereksinim duyarız. İnsan, oyunda düşünür, üretir, hisseder ve bağ kurar. Oyun, yalnızca gelişimin değil, iyileşmenin de aracıdır. Yetişkinler için oyun; yaratıcılıkla yeniden temas, stresin devinimi, üretkenliğin özgürleşmesidir.

Neden Böyle Bir Platforma İhtiyaç Var?

Bugün eğitimde, sağlıkta ve sosyal politikada bireyselleştirilmiş çözümler ön plandadır. Ancak oyun alanında bu çeşitlilik yeterince sağlanamamaktadır. Mevcut oyun alanları genellikle fiziksel engeli olmayan, orta gelir düzeyindeki, belirli yaş grubundaki bireyleri hedef almakta ve bu bağlamda erişilebilirlik ikinci planda kalmaktadır.

"Herkes İçin Oyun" Platformu; kapsayıcı oyun anlayışını yaygınlaştırmak, çocuklar, eğitimciler, aileler ve kurumlar için bu konuda rehberlik sağlamak, erişimi ve etki alanını arttırmak, oyunun olası olumlu sonuçlarını görünür kılmak amacıyla hayata geçirilmiştir.

image
image

Platform Neler Sunuyor?

  • Her yaş ve beceri seviyesine uygun erişilebilir oyunlar
  • Öğrenmeyi destekleyen, bilimsel temelli etkileşimli içerikler
  • Oyunlaştırılmış etkinlikler, atölyeler ve çoklu çözümler
  • Özgürce oynayabilecekleri ve kendilerini ifade edebilecekleri güvenli alanlar
  • Aileler, öğretmenler ve kurumlar için danışmanlık, rehberlik ve kaynaklar

Biz Kimiz?

IPA “Doctor of Play” ödülüne sahip, Türkiye'de özellikle erken çocukluk eğitiminde oyun temelli öğrenme anlayışının yerleşmesinde önemli katkılar sunmuş ve oyun savunucusu kimliğiyle tanınan Care For Education Altı Tuğla Eğitimcisi Prof. Dr. Belma Tuğrul ile LEGO® Education Akademi ve Care For Education Altı Tuğla Eğitimcisi Sera Yöndem, MA’nın öncülüğünde hayata geçirilen "Herkes İçin Oyun" Platformu, LEGO® Education Türkiye ortağı Teknokta Eğitim ve Danışmanlık’ın katkılarıyla yürütülen; eğitim alanında uzun yıllara dayanan çalışmaların birikimini yansıtan bir girişimdir.

"ALTI TUĞLA PEDAGOJİSİYLE ÖĞRENMENİN 1001 OYUNU" EĞİTİMİ

Okula Uyumun Kalbi Oyunda Atar

Son 20 yılda yapılan nörobilimsel araştırmalar, çocukların kalıcı öğrenmeyi en etkili şekilde; duygusal olarak güvende hissettikleri, anlam kurabildikleri ve etkin katılım gösterdikleri ortamlarda gerçekleştirdiklerini göstermektedir.

Oyun, bu üç temel öğeyi doğal biçimde birleştirir. Çocuk yeni bir ortama, yeni kurallara, arkadaşlara ve yetişkinlere alışmaya çalışırken; öğretmen de karşısındaki her bir çocuğun ihtiyacını anlamaya, ona güvenli bir alan sunmaya ve öğrenme ortamını en verimli şekilde düzenlemeye çalışır. Okulun ilk günleri bir çocuğun hayatında unutulmaz bir dönüm noktasıdır. Bu özel süreçte, öğretmenlerin çocuklarla kurduğu ilk bağ, yalnızca sınıf içindeki davranışları değil, öğrenmeye olan tutumlarını da şekillendirir.

Okulun ilk günlerinde sadece çocuklar değil, öğretmenler de acemidir. Öğretmenin acemiliği, bilgi, deneyim ve tecrübe eksikliği değildir, öğretmen profesyonel olarak çocuk gelişimi ve eğitimini almıştır ancak, o anda ilk kez karşılaştığı çocuklar eşsizdir, yenidir, kimselere benzemez. Yani öğretmen çocuklara değil ‘o çocuğa’ acemidir. Her çocuk keşfedilmeyi bekleyen zenginliklerle dolu bir hazinedir ve öğretmenin işi, ilk kez karşılaştığı bu genç dünyalarla arasında güvenli bir bağı inşa etmektir.

image

İşte tam bu noktada öğretmenin yardımına koşan şey ‘oyun’ dur. Oyun, çocuğun gerçeğidir ve kendince kendini ve dünyayı görünür kılma sanatıdır. Çocukların konfor alanlarında uzaklaştıkları zamanlarda zorlukların üstesinden gelebilmeleri için, oyun çocuklar için en güvenli alanı sunar, çocukları yeniden konfor alanına çeker. Oyuna olan bu yatkınlık, ilgi ve aşinalık çocuğun baş etme ve dayanıklılık geliştirme süreçlerini daha etkili ve verimli kılar.

Oyun dostu öğretmenler, oyun dostu okul ortamlarında çocuklara en iyi bildikleri dili, yani oyunu konuşma fırsatı verdiklerinde, bu "karşılıklı tanıma süreci" çok daha doğal, hızlı ve sağlıklı işler. Oyun dostu öğretmenlerle, oyun dostu okullarda okula uyum daha kolay. İşte o zaman:

  • Uyum süreci krizsiz değil, yaratıcı çözümlerle ilerleyen bir deneyim olur.
  • Zorluklar bastırılmaz, oyun yoluyla görünür ve yönetilebilir hale gelir.
  • Çocuk-öğretmen bağı, doğal ve kalıcı bir şekilde kurulur.

“Okula Uyumun Kalbi Oyunda Atar” Diyeceğimiz Bu Eğitimde…

Ana materyal olarak Altı Tuğla kullanılacaktır, ancak eğitim boyunca farklı açık uçlu materyallerden de yararlanılacaktır.

Katılımcılarımız:

  • Oyun temelli öğrenme yaklaşımlarını,
  • Aktif öğrenme ekosistemlerini,
  • Okula uyum sürecindeki pedagojik ihtiyaçları,
  • Bağ kurma odaklı oyunlaştırma stratejilerini,
  • Altı Tuğla pedagojisini kullanarak uygulanabilir duygusal geçiş, dikkat ve duygu düzenleme oyunlarını,
  • Sınıfa taşınabilir somut uygulama örneklerini,
  • Oyunla bağ kurma ve çocuk gözlemi stratejilerini hem teorik hem uygulamalı olarak deneyimleyecekler. Atölye sonunda okula uyum süreçlerini kolaylaştırmaya yönelik kendi oyun tasarımlarıyla ayrılacaklar.

Bu Eğitime Neden Katılmalısınız?

  • Çocukların okulun ilk günlerinde neye ihtiyaç duyduğunu bilimsel ve pratik olarak öğrenmek için
  • Sınıfınıza güvenli, kapsayıcı ve oyun dostu bir atmosfer kazandırmak için
  • Kendi öğretmenlik repertuarınızı oyunla zenginleştirmek için
  • Öğrenmenin ve uyumun “daha yumuşak, daha güçlü ve muazzam yaratıcı” yolları olduğunu deneyimlemek için

Bu Eğitime Kimler Katılabilir?

  • Anaokulu ve birinci sınıf öğretmenleri
  • Rehber öğretmenler
  • Sınıfında oyun temelli yaklaşımları kullanmak isteyen tüm eğitimciler
  • Okula uyum sürecini çocukların gözünden anlamak isteyen herkes!

Eğitim Sonunda…

  • Her bir katılımcının kullandığı Altı Tuğla kendisine verilecektir.
  • Katılım belgesi verilecektir.
  • Kaynak paylaşımı yapılacaktır.

En Yakın Eğitim Tarihimiz

"Altı Tuğla Pedagojisiyle Öğrenmenin 1001 Oyunu" Eğitimi / Okula Uyumun Kalbi Oyunda Atar
📅 13 Eylül 2025 — 🕒 10:00 - 17:00
📍 İstanbul / Maslak
Kayıt Ol

İletişim Formu

Detaylı bilgi ve kayıt için bize aşağıdaki numaralardan veya iletişim formumuzdan ulaşabilirsiniz.
(0530) 238 98 90
(0212) 346 07 34 - 35
Kişisel verilerin korunmasına ilişkin aydınlatma metnini buradan okuyabilirsiniz.
Kişiselleştirilmiş ve tercihlerime uygun pazarlama faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ile buna yönelik olarak fırsat ve duyurulardan haberdar olmak için e-posta ve telefon araması yolu ile tarafımla iletişim kurulmasına açık rıza metni kapsamında onay veriyorum.
Copyright © Teknokta. All Rights Reserved.
payment logos